Yüzü Marmara Denizi’ne dönük Samatya ve yanıbaşındaki Yedikule, “Suriçi İstanbul”un en eski semtlerinden. Yüzlerce yıllık ortak bir geçmişe sahip Türk, Ermeni ve Rumların burada birlikte şekillendiği tarihi ve kültürel dokunun renkleri ne yazık ki gün geçtikçe solmakta. Yok olmadan önce bu dokuyu görmek ve tanımak isteyenler için bölge, Ortaçağdan kalma surları, yedi kuleli hisarı, bostanları, hastaneleri, dini yapıları, zamana direnen ahşap evleri, endüstri mirası yapıları…
Enlerin ve İlklerin Müzesi: İstanbul Arkeoloji
Tarih içinde önce Müze-i Hümayun sonra Asar-ı Atika Müzesi, Cumhuriyet sonrasında ise bugünkü adını alan “ İstanbul Arkeoloji Müzesi”, sahip olduğu koleksiyonlarıyla dünyanın en zengin müzeleri arasında yer alıyor. Arkeolog, Müzeci ve Ressam Osman Hamdi Beyin şahsi gayretleri ile kurulan müze, imparatorluk topraklarından getirilen çeşitli kültürlere ait bir milyona yakın objeye ev sahipliği yapıyor. Müzede, Arkaik çağdan Roma devrine Anadolu heykel sanatı örnekleri, lahitler, Troya…
İstanbul İçinde Bir Emirgan Kâfi
Sultan I. Abdülhamid’in inşa ettirdiği külliye ile birlikte bir Boğaz köyü olarak tohumları atılan Emirgan, kurulduğu tarihten bu yana sanatçılara ilham veren güzelliğiyle İstanbul’un en gözde yerleşim yerlerinden biri olagelmiş. Tarihi yapıları, dini-sivil mimarisi, eski sokakları, asırlık ağaçların gölgesindeki Çınaraltı kahvesi, lale ile özdeşleşmiş korusu ve dünyanın en güzel manzaralı müzelerden biri olan Sabancı Müzesi’yle Emirgan, her mevsim görülmeye değer. Bu gezimizde yönümüzü Rumeli yakasının…
İstanbul’da Bir Toros Kaplanı
Ahmet Kireççi, Birinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği 1914 yılında, Mersin’de dünyaya gelir. Savaşın yarattığı sefalet ve yoksulluğun hüküm sürdüğü o günlerde, çoğunluğun değişmeyen yazgısı olarak Ahmet de erken yaşlarda omuzlamaya başlar hayatın yükünü. Daha yeniyetmeyken bir fırında çalışmaya başlayıp, kocaman un çuvallarını pamuk balyası gibi birer ikişer kaldırır. Bu güçlü kuvvetli genç bir gün tesadüfen oradan geçmekte olan Mersin İtfaiye Komutanı Memduh Bey’in dikkatini çeker….
Boğaziçi’nde Bir Şirin Yer: Kuzguncuk
Birlik, hoşgörü ve dayanışmanın sembolü Kuzguncuk, hem sosyo-kültürel hem de mimari bakımından geleneksel Boğaziçi köylerinin özelliklerini bir ölçüde yaşatmayı sürdüren nadir semtlerden biri. Boğaz’a açılan bir vadiye kurulu bu semt, güzelliği ve dinginliğiyle yerli ve yabancı pek çok ziyaretçiyi kendisine çekiyor. Biz de bu defa rotamızı Üsküdar-Kuzguncuk yönüne çeviriyor ve kentin hafızasını beraberce yoklayamaya devam ediyoruz. Üsküdar İskele Meydanı’ndaki 3.Ahmet Çeşmesi’den başlayıp Beylerbeyi Sarayı’nda noktalayacağımız…
Kalamış Yazmaları
Üzerine kalıp veya fırça ile desen yapılmış bez olarak tanımlanan yazma, Anadolu’nun en ücra köşesindeki evden saraya kadar uzanan zincirde hayatın hemen her anında vazgeçilmez bir öge; kimi zaman tarlada çalışan cefakar Anadolu kadının yemenisi, kimi zaman evin baş köşesininin örtüsü, kimi zaman alın terinin silindiği mendil, kimi zaman sevdiceğin başındaki oyalı örtü, kimi zaman üzerinde yaratıcıyla buluşulan seccade, kimi zaman kat kat çamaşırların saklandığı…
Boğaziçi Semtleri: Beylerbeyi-Çengelköy
Doğu ile Batının birleştiği yer Boğaziçi, eşsiz doğası ve kendine has mimarisiyle İstanbul’un en özel parçası. Bu gezimizde Boğaziçi’nin en şirin köşelerinden Beylerbeyi ve Çengelköy’ü keşfe çıkıyoruz. Gezimize Beylerbeyi’nden, tarihi yapıların adeta bir geçit resmi yaptığı İskele Meydanı’dan başlıyoruz. Buradan da eşsiz Boğaz manzarası ve hala yaşayan mahalle kültürüyle özel bir ilgiyi hakeden Çengelköy’e uzanıyoruz. Tarihi yalılar, köşkler, konaklar, ruhunu denizden alan yalı camileri, kiliseler, çeşmeler,…
Fındık Toplayan Köylü Kızlar
1950’li yılların başıdır. Tarım ihracatımızın lokomotiflerinden olan fındığa ve onu üreten çiftçiye verilen değerin bir ifadesi olarak fındık temalı bir resmin Türk parasında kullanılmasına karar verilir. Bununla ilgili sunulan çalışmalar arasında öne çıkan ise, dönemin Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürü tarafından enstitünün bahçesinde çekildiği tahmin edilen resim olur. Çiftçi kadınları temsil eden dört kişinin yer aldığı bu resim, tasarım sebebiyle sağ baştakinin çıkartılmasıyla küçültülür ve…
Ayna Ayna Söyle Bana!
Çatalhöyüklülerin Hasan Dağı’nın bağrından çıkıp soğuyan volkan camını düzleştirerek dünyanın ilk aynasını yapmasının üstünden neredeyse 8000 yıl geçmiş. O günden bu yana zamanla geliştirilerek hayatın vazgeçilmez bir nesnesi haline gelen bu sihirli cam, aynı zamanda Anadolu tarihinin kültürel simgelerinden biri olmuş. Selçuklu devri Anadolu’sunda ayna, üzerinde tarih, yazı ve sahibinin adı bulunup taşıyana uğur getirmesi için özel olarak tasarlanmış halkalı ayna ile günlük hayatta kullanılan…
Boğaziçi Semtleri: Bebek&Rumeli Hisarı
Adı İstanbul ile özdeşleşen Boğaziçi, eşsiz doğası ve kendine has mimarisiyle şehrin en özel parçasıdır. Bu gezimizde her biri kendine özgü bir karakter taşıyan Boğaziçi semtlerinden olan Bebek, Rumeli Hisarı’nı keşfe çıkıyoruz. İlk durağımız bir zamanlar padişahlara mahsus bahçeleriyle ünlü, Boğaz’ın en güzel yaşandığı noktalardan biri olan Bebek. Buradan şairlerin son durağı olan Aşiyan’a uzanacağız. Tevfik Fikret’in “kuş yuvası”ndan Göksu’yu seyreyleyip oradan da Fatih Sultan…