Heybetli ama gösterişsiz; sakin fakat coşkulu… İki satır arasına sığdırıp bir adaya bırakıvermişler yaşadıkları her bir anıyı; Deniz Lisesi’nde Nazım Hikmet gencecik bir delikanlı, ada sokaklarında handiyse yoksulluk içinde henüz pek küçük bir çocuk Mehmet Nusret (Aziz Nesin), bir sanatoryumda solgun ama hep ışıklı çehresiyle Rıfat Ilgaz… Kuş yuvası misali evinde, komşu, misafir sevmez; çok çalışkan, yüreği sıcacık, edebiyatın mizahın usta kalemi Hüseyin Rahmi… Onun can dostu Ahmet Rasim…
Ve Mehmet Rauf bir ‘Eylül’ serinliğinde, dokunaklı…
Abbas Halim Paşa’nın köşkünün önünde Paşa’yı sürgüne götürmek için bekleyen fayton…
Ve Terk-i Dünya Manastırı’nda dünyadan elini eteğini çekmiş isimsizler… ve daha nice mekanda nice tanıdık yüz ve hikayeyle HEYBELİ’DE mehtaba değil belki ama, tadı yüreğinizde kalacak bir yolculuğa çıkıyoruz…
Savrulup dağılan kelimeler, gökkubbeye bırakılan hoş sedalar… Zamanın yerini zamansızlık almış, kelimeleri, sözleri, hikayeleri bize yadigar kalmış. Anmak, anımsamak, saklı hayatlarına dokunup feyz alabilmek için. Gezip dolaştıkları, yaşayıp sonsuzluğun kapısını araladıkları yerlerdeyiz. Hadi katılın bize…
Yazar Aydan Gündüz eşliğinde ve Nuray Okutucu rehberliğinde yapılacak olan bu geziye katılmak isteyenler, detaylı bilgi ve kayıt için iletişim kısmından bana ulaşabilirler.