Yüzü Marmara Denizi’ne dönük Samatya ve yanıbaşındaki Yedikule, “Suriçi İstanbul”un en eski semtlerinden. Yüzlerce yıllık ortak bir geçmişe sahip Türk, Ermeni ve Rumların burada birlikte şekillendiği tarihi ve kültürel dokunun renkleri ne yazık ki gün geçtikçe solmakta. Yok olmadan önce bu dokuyu görmek ve tanımak isteyenler için bölge, Ortaçağdan kalma surları, yedi kuleli hisarı, bostanları, hastaneleri, dini yapıları, zamana direnen ahşap evleri, endüstri mirası yapıları ve renkli sokaklarıyla tarih meraklılarını çağırıyor. 

Kazlıçeşme İstasyonu’ndan başlayıp Cerrahpaşa’da noktalayacağımız turumuz sırasında göreceğimiz yerlerden bazıları şunlar olacak: Kara surları, Yedikule Hisarı, Balık Müzesi, Demiryolu İşçileri Kilisesi, Yedikule Tren İstasyonu, Yedikule Gazhanesi, İmrahor Camisi (Studios Manastırı), Aya Konstantin ve Helena Kilisesi, Hagios Nikolaos Kilisesi, Hristos Analipsis Kilisesi, Surp Kevork Ermeni Kilisesi, Sancaktar Hayreddin Camii, Hepşen Bakkaliyesi, Safa Meyhanesi, Arkadius Sütunu, Avrat Pazarı, Bulgur Palas, Cerrahpaşa Camisi. (Bazı yapılar dışarıdan görülecektir)